SUNUM BECERİLERİ / LİDERLİK ÖZELLİKLERİ
Erken çocukluk döneminde kazanılan beceriler ileriki yaşlarda da devam eder. Doruk eğitim kurumları olarak çocuklarımızın özgüvenli, lider ruhlu toplumda kendilerini ifade edebilen, duygu, düşünce ve isteklerini net bir şekilde dile getirebilen bireyler olarak yetişmesi oldukça önemlidir. Bu kapsamda her çocuğumuza bu konuda kendilerini geliştirmek için fırsat veriyoruz. Tabiî ki ailelerin de bu konuda desteği büyük. Bunu nasıl mı başarıyoruz? Her öğrencimizin kendine özel haftası oluyor. Özel o haftasında çocuğumuzun sınıf başkanlığı görevi üstlenerek liderlik özellikleri desteklenir. O hafta içinde bir gün evde hazırlanıp geldiği deneyi arkadaşlarına sunar. Deney seçimi kesinlikle çocuğun isteğine bağlıdır. Haftanın diğer bir günü ise yine kendi seçtiği resimli hikâye kitabını getirerek arkadaşlarına anlatır. Arkadaşlarına hikâye ile ilgili sorular sorup, arkadaşlarının sorduğu soruları cevaplar.
ÜLKEMİ TANIYORUM
“Kendi kültürünü bilmeyen ve yaşamayan topluluklar eksik kalır ve güçlü olamaz” ülkemizin dört bir tarafını, dağlarını, ovalarını, yemişlerin, şehirlerini, iklimini, başkenti, düşünürlerini, danslarını, yöresel özelliklerini erken çocukluk döneminde öğrenmek hem çok zevkli hem çok kalıcı. Çünkü ülkemi tanıyorum etkinliklerinde her ay bir sınıf görev üstlenir. Diğer sınıflara gösteri yapmak için. Bilindiği üzere akran eğitimi okul öncesinin vazgeçilmezlerindendir. Her ay özenle hazırlanan sınıflar o bölgenin yöresel kıyafetlerini giyinip, danslarını yaparlar, müziklerini dinletir, özelliklerini anlatırlar. Bir yandan öğrendiklerini arkadaşlarına anlatmanın heyecanını yaşarken bir yandan da sahne almanın gururunu yaşarlar.
ALAN GEZİLERİ
Alan gezileri birçok teorisyen tarafından çocukların tüm gelişim alanlarını desteklediğini savunmaktadır. Çocuklar gezilerde gözlem yapma, inceleme, merak duygularını giderme gibi fırsatlar bularak bilişsel gelişimle ilgili kavramları kazanmaktadırlar. Çevre ile iyi iletişim kurulması, arkadaşlar ile işbirliği yapılması, grupla beraber çalışılması, sorumluluğun yerine getirilmesi ve yaratıcılığın gelişmesi için de eşsiz bir fırsattır alan gezileri. Geziler çocukların yaparak yaşayarak öğrenmelerini sağlar ki, çocukların yaşayarak öğrenmeleri bilgilerinin kalıcı olmasını sağlar. Okulumuzda alan gezileri kapsamında veli ziyaretleri, orman gezileri, meslek tanıtımları, yardım projeleri, bilim gezileri yer almaktadır.
MESLEK TANITIMLARI
Mesleklere olan ilgi çocuk yaşlarda başlar. Öğrenmenin en iyi yolu da o mesleği yapan kişileri yerinde incelemektir. Önceliğimiz her meslek grubundan velilerimizi iş yerlerinde ziyaret etmek. Özel günlerde ise ilgili kurumların günlerini kutlamak için yine iş yerlerine ziyarette bulunarak meslek hakkında bilgi almak. Bazen de bazı meslek gruplarını okulumuza davet ederek onları misafir etmek bizler için hem eğlenceli hem de öğretici bir süreç olarak geçmekteditr. Aynı zamanda meslek atölyeleri oluşturarak ilgili meslek kostümleri giyilip drama çalışmaları yapılır.
MUTFAK ETKİNLİKLERİ
Çocukla çalışan uzmanlar çocukların gelişimlerinin çok yönlü desteklenmesini önerirler. Mutfak etkinlikleri çocukların çok yönlü gelişimini destekler. Örneğin çocukların dikkatini, planlanma becerilerini, matematik algısını, estetik düşünme yeteneğini, yaratıcılığını, yazı yazma ve benzeri el becerilerini geliştirir. Kazandıkları bu beceriler dolaylı yoldan çocukların sosyal-duygusal becerilerini de etkiler. Bir yemeğe tuz kattığında veya şeker katıldığında nasıl bir farklılık oluşabileceğini değerlendiren bir çocuk, yaşadığı olayları da farklı yönlerden değerlendirebilir, olasılıklı düşünebilir. Okulumuzda her ay bir mutfak etkinliği uygulaması yer almaktadır. Bunlar bazen kışlık turşularımızı kurmak, bazen vitamin partileri bazen de ikindi kahvaltıları olmak üzere şekillenmektedir. Hem sağlıklı ve doğru beslenmenin üzerinde duruyoruz hem de emek vererek elde ettiğimiz ürünleri tüketmek için sabırsızlanıyoruz.
OKUMA VE YAZMAYA HAZIRLIK
Okul öncesi eğitimin amaçlarından biri de, çocuğun ilköğretim de başarılı olabilmesi için gerekli davranışları, okuma-yazma öğrenmesine yardımcı olacak kavramları ve becerileri kazandırmaktır. Bu dönemi gerekli tutum, davranış ve bilgileri doğru bir şekilde kazanarak geçiren çocuklar, ileri öğretim kademelerinde daha başarılı olma şansına sahiptir. Okuma yazmaya hazırlık çalışmaları sadece masa başında yapılan kitap / kavram / çizgi çalışmaları olarak değerlendirilmemelidir. Aksine, bu çalışmalar bir çok farklı etkinlik çeşidi ile ( sanat, drama, müzik, oyun vb ) gerçekleştirilmelidir. Okuma-yazma becerisi bireyin yaşam boyu öğrenmesini destekleyen temel gereksinimlerden biridir. Okuma alışkanlığı kazanma, okuduğunu anlama, dili doğru ve akıcı şekilde kullanma, dinleme, kendini sözel olarak ve yazı ile ifade edebilme becerilerinin gelişimi açısından okul öncesi dönemi kritik döneme sahiptir. Çocuklar okuma ve yazmayı öğrenmeden önce sözlü dili algılamayı ve ifade etmeyi öğrenmektedirler. Sembol çalışmaları, ses çalışmaları ve anlama-anlatım çalışmalarından oluşan okuma yazmaya hazırlık programımız öğrencilerimiz için aşamalı olarak hazırlanmıştır. Öğrencilerin ses temelli eğitim modeline uygun olarak harfleri tanıyıp yazdıkları, kelimeler türettiği, küçük motor kaslarını geliştirmek için çeşitli sanat etkinlikleri ve oyunlar yoluyla becerilerini geliştirdikleri bu süreçte amacımız onları hazır bulunuşlukları en yüksek seviyede ilköğretime göndermektir.
MÜZİK ETKİNLİKLERİ
Erken çocukluk döneminde enstrüman çalmak beynin her iki yarım küresini de çalıştırırken aynı zamanda aralarında bir köprü oluşturur. Çocuğun duyularını geliştirir. Çocuk dinlediğini duymak, duyduğunu anlamak gibi okuma yazmaya hazırlıkta önemli beceriler kazanır. Şarkı söylerken yeni sözcükler ve cümle kalıpları öğrenir bunları tekrar ederken düzgün konuşmayı benimser ve dili gelişir. Sözcükleri doğru ve anlaşılır bir şekilde söylemeyi öğrenir, yani diksiyonu gelişir. Tekerleme ve saymacalar söylerken dil çevikliği kazanır, akıcı konuşma becerisi ve alışkanlığı gelişir. Duygusal yönden rahatlar; güvensizlik, çekingenlik, saldırganlık, korku gibi olumsuz duygu ve davranışlar, müziğin etkisiyle olumlu duygu ve davranışlara dönüştürülebilir. Grup çalışmalarında içine kapanık bir çocuk, grup içinde rahatlamayı, dikkati üzerine çekmeden başkalarıyla beraber olmayı, hata yapmaktan korkmadan denemeyi, etkin iletişim kurmayı öğrenir. Aynı zamanda özel yetenekleri olan bir çocuk, solo çalışmalarında grup içinde sivrilme olanağı bulur. Grup içinde şarkı söylerken veya müzik eşliğinde hareket ederken, arkadaşlarıyla uyum içinde olmayı öğrenir (Birlikte başlama ve bitirme, seslerin yüksekliğine ritme uyma, etrafını dinleme, müzik işaretlerini uygulama vb.). Böylece birlikte iş yapmanın toplumla uyum içinde olmayı gerektirdiğini kavrar ve disiplin alışkanlığı kazanır. Çocuk kendi kültür ve geleneklerimizi müzik ve danslarımızla tanır; vatan, ulus, bayrak duyguları gelişir. Sesini, kulağını ve zevkini geliştirir. Doğru duymayı, denetlemeyi ve kullanmayı, güzel müziği ayırt etmeyi öğrenir. Şarkı söylerken “soluk alıp vermeyi denetleme” becerisi kazanır ve akciğerleri gelişir. Çalgı ve çalgı olarak kullanılabilecek oyuncakları kullanırken, müzik eşliğinde hareket ederken, koordinasyonu, küçük ve büyük kasları gelişir, bu da fiziksel ve psiko-motor gelişimini olumlu yönde etkiler.
SOSYAL YAŞAM BECERİLERİ
Küçük çocuklar Sosyal Yaşam Becerileri alıştırmalarını, özellikle 2 yaşından itibaren büyük bir istek ve hayranlıkla yaparlar. Çocuklar bu alıştırmalarla hareketlerini koordine ve kontrol etmeyi, sabırlı olmayı ve odaklanarak çalışmayı öğrenirler. Bu alıştırmalar duyu, konuşma, matematik ve evrensel öğrenme alıştırmaları için bir ön hazırlık görevi görür. Deneyimleri yaşayarak kazanır. Materyallerle doğrudan ilişki aracılığı ile deneyimler kazanır. Kazandığı deneyimlerle eşyanın ve insanın yasalarını keşfeder. Nedensel ilişkiler hakkında deneyimler toplar. Kendi sınırlarını ve yeterliliklerini geliştirmeyi öğrenir; böylece yaratıcılığının ve kendi gücünün farkına varır. Yaptığı işe odaklanmayı ve çalışmayı sonuna kadar devam ettirme alışkanlığı geliştir. Deneme ve yanılma konusunda deneyimler toplar. Bir çalışmanın farklı aşamalarındaki mantıksal sırayı kavrar.
MATEMATİK ETKİNLİKLERİ
Okul öncesi dönemde matematik korkusu, ön yargısı gelişmemiştir. Matematiğin oyunsal,eğlenceli ve güzel yönünü tanımak için daha uygun bir alan olamaz. Okul öncesi dönemdeki çocuklar gözlem yapmayı, araştırma incelemeler yapmayı, deneyleri çok sever. Çocukların bu yöndeki gelişimlerini desteklemek amacıyla, onların araştırabilecekleri, meraklarını giderebilecekleri, neden sonuç ilişkisi kurabilecekleri, çeşitli fikirler ile tahminlerde bulunabilecekleri fırsatlar vermeli ve bu yönde eğitim ortamları hazırlanmalıdır. Bu ortam da çocukların merak ve araştırma duygularını geliştirici ve zihinsel becerilerini uyarıcı etkinliklerden biri olan “matematik etkinlikleri” ile mümkündür. Yaşamın diğer yıllarında çocukların matematik alanlarında daha başarılı olabilmeleri için, onlara yardımcı olabilecek etkinlikler ile erken yaşlarda karşılaşmaları gerekmektedir. Özellikle ilkokul döneminde çocuklarda matematik ön yargısının gelişmemesi, matematiği sevmesi, matematik etkinliklerine karşı heyecan duymaları ve matematiğe karşı olumlu tutum geliştirmeleri, okul öncesi yıllardaki matematik yaşantıları ile bağlantılıdır. Çünkü okul öncesi dönem birçok matematik kavramının temellerinin kazanıldığı önemli dönemdir. Bu dönemde çocuklar günlük yaşantılarında uygulayabilecekleri matematik ile ilgili pek çok temel kavrama ulaşırlar ve bu kavramları öğrenmeye başlarlar. Okulumuzda matematik etkinlikleri somutlaştırılarak ve oyunlaştırılarak yapılır. Matematik turnuvaları düzenlenerek heyecanlı bir süreç işler.
KONSEPT PARTİLERİ
Parti, eğlence çocuklar için bir mutluluk sebebidir. Hele bir konseptimiz varsa çocuklarımızın heyecanını, hazırlıklarını görmeniz gerekir. Her ay düzenlediğimiz konsept partilerimizin konusu o ayın önceden belirlenen konularından biri olmaktadır. Renkler, mevsimler, uzay, pijama partileri, c vitamini şenlikleri vs. saymakla bitmez. Çocuklarımız o konsepte uygun giyinip gelirler, ve öğrenecekleri konuları içselleştirerek öğrenirler.